Feed Planet Magazine Issue-Sayı: 02 April/June - Nisan/Haziran 2016
April-June • Nisan-Haziran 2016 31 INTERVIEW • RÖPORTAJ FEED PLANET MAGAZINE Germany holds the position of leading EU country in terms of total compound feed with 24 million tonnes, ahead of Spain (22 million tonnes) and France (21 mil- lion tonnes). Germany is the leading cattle and pig feed producer while France maintains the leading position as poultry feed producer. Looking at Europe at large, i.e. including in particular Russia and Turkey, compound feed production may be estimated around 220 million tonnes, making of Europe still the leading region for compound feed production at global level with some 22% of the market, still ahead of China and USA. Compound feed is generally a good that does not travel much. Trade is limited to neighbouring countries and is more a matter of competitiveness of individual com- panies than policies, considering that we operate in an almost fully harmonised legal environment. Having said that, there are still some elements that can affect the competitiveness of individual companies, especially the tax regime. In addition, you may have situations like in Denmark where feed businesses are required to pay 100% of the official control costs whereas their competi- tors beyond the borders don’t. However these types of distortions can also generate cross-border trade flows. Supplying raw material for feed is one of the most significant issues of feed industry. Raw material is considered as a problem in many countries. Does Europe have any difficulty in this sense? What can you say about the raw material production in Europe? The EU market requirements for feed materials are es- timated at approximately 260 million ton/year and rep- resenting 15% of the global feed market, have started AB ortalamasından fazla), İtalya’daki bir yem fabrikasının or- talama kapasitesi 11.000 tondu. Günümüzde ise ortalama bir İtalyan yem fabrikası, 29.000 ton üretim yapmaktadır (20 yıl öncekinden neredeyse 3 kat fazla) ancak aynı dönemde, Hollanda yem sanayi, ortalama 140,000 ton/birim (tesis) ile yeniden yapılanma sürecini devam ettirmektedir. Dünya yem üretiminde Avrupa ülkelerinin yeri ve öne- mi nedir? Hangi Avrupa ülkeleri dünya yem üretimin- de ve ihracatında öne çıkıyor? Hangi ülkeler yem üre- timi konusunda sorun yaşıyor ve ithalata başvurmak durumunda kalıyor? Almanya, 24 milyon ton ile İspanya (22 milyon ton) ve Fransa’nın (21 milyon ton) önünde yer almakta ve toplam karma yem yönünden önde gelen AB ülkesi konumunu korumaktadır. Fransa kanatlı hayvanı yemi üretiminde liderlik konumunu sürdürürken, Almanya başlıca büyük- baş ve domuz yemi üreticisidir. Daha geniş çerçeveden Avrupa’ya bakıldığında, yani özellikle Rusya ve Türkiye de dahil edildiğinde, karma yem üretiminin 220 milyon ton civarında olduğu tahmin edilebilir. Yüzde 22 pazar payı ile hala Çin ve ABD’nin önünde yer alan Avrupa, hala küresel ölçekte karma yem üretiminde önde gelen bölgedir. Karma yem, genellikle çok dolaşımda olmayan bir ürün- dür. Ticaret, komşu ülkelerle sınırlıdır ve neredeyse tam uyumlulaştırılmış yasal bir ortamda faaliyet göstermemi- ze rağmen, politikalar yerine bireysel şirketlerin rekabet gücü daha önemli bir konudur. Bununla birlikte, hala bi- reysel şirketlerin rekabet gücünü etkileyebilen, özellikle vergi rejimi gibi, bazı unsurlar var. Ek olarak, Danimar- ka’daki gibi yem işletmelerinin resmi kontrol maliyetlerinin yüzde 100'ünü ödemesi gerektiği durumlar olabilir, oysa sınır ötesindeki rakiplerinin böyle bir sıkıntısı yok. Yem hammaddelerinin tedariki, yem sanayinin en önemli konularından biri. Hammadde pek çok ülkede sorun yaratmaktadır. Avrupa, bu konuda herhangi bir sorun yaşıyor mu? Yem hammaddelerinin üretiminde bölgede nasıl bir tablo söz konusu? Yem maddeleri için AB pazar gereksinimlerinin yılda yak- laşık 260 milyon ton olduğu tahmin ediliyor ve bu da kü- resel yem pazarının %15’ini oluşturuyor. Bu gereksinim- ler, diğer kıtalardan önemli ölçüde farklılaşmaya başladı çünkü toplumsal ve siyasi dinamikler, yem teminimiz için artan kısıtlamalar ve şartnamelerle sonuçlandı. Bu geliş- melerin uzun vadede yem güvenliğine doğrudan etkisi var ve bu durum Avrupa hayvancılık sanayinin rekabet gücü- nü baltalayabilir. AB, gıda güvenliği, genetiği değiştirilmiş ürünler ve sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda, dün- yanın diğer bölgelerine kıyasla çok farklı görüş ve stan- dartlara sahiptir. Aynı zamanda, AB, protein bakımından
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx