Feed Planet Magazine Issue-Sayı: 02 April/June - Nisan/Haziran 2016
64 April-June • Nisan-Haziran 2016 INTERVIEW • RÖPORTAJ FEED PLANET MAGAZINE sions without considering the aspects of intention and neglect, missing points in definitions and the contradic- tions during application and evaluation processes and biotechnology companies do not make any new appli- cations for the approval of their transgenic products. Another aspect is the fact that GMO products are used as feed in the whole world. During the period when there was a problem in soy im- port; 3 types of soy and 13 types of corn were approved in Turkey. But today, only 7 transgenic soy and 25 trans- genic corn types (a total of 32), approved by the European Union are approved by Biosafety Board and permitted by the Ministry in Turkey in order to utilize in animal feed only. These new approvals have partially solved the problem. But, when compared with USA, Canada, Brazil, Japan and EU countries; the number of approved transgenic products in our country is very low and there is risk of contamination of unapproved transgenic products to our deliveries during our feed raw material import from other countries with various approved transgenic products. This causes our ships to be rejected. In order to overcome these problems and to set our raw material flow into an order; Biosafety legislation needs to be revised through a collaborative work by the Minis- tries, civil society organizations and universities in order to transform it into a more realistic one. Let us focus on GFFC 5th World Feed and Food Con- gress in Antalya this year. This congress was organized in Turkey for the first time under your host. What was the importance of the congress being held in Turkey? Some of the most important factors for organizing the 5th World Feed and Food Congress in Turkey are the rapid de- velopment of Turkish feed sector, our membership to Fed- eration of European Feed Industrialists (FEFAC), the atten- tion received from global institutions such as FEFAC, IFIF (International Feed Industry Federation) and FAO, and most importantly, the central position of Turkey within the geo- graphical region in terms of historical and cultural relations. Some of the indicators that the congress has gained great attention were more than 1000 participants to World Feed and Food Congress, having many companies as sponsors and full exhibition areas. More than 70 scientists and ex- perts and the CEOs of worldwide international companies have participated in "Global Leaders Panel" and shared their opinions on the status and future of feed and food production i the world; which had been an important inspi- ration for the representatives of sector. The positive value of this important event for us was the opportunity that our companies involved in food sector to önüne alınmadan ağır cezai hükümler içermesi; aynı şe- kilde kanunda yer alan tanımlardaki eksiklikler, başvuru ve değerlendirme konusundaki çelişkiler nedeniyle yürütme- de güçlükler yaşanmakta ve biyotek firmalarınca trans- genik ürünlerin onayı için yeni başvuru yapılmamaktadır. Bilinmesi gereken önemli bir konu da, GDO’lu ürünlerin yem amaçlı olarak tüm dünyada kullanıldığı gerçeğidir. Soya ithalatında sorun olduğu dönemlerde ülkemiz- de genetik yapısı değiştirilmiş 3 adet soya ve 13 mısır onaylanmış vaziyetteydi. Ancak şimdi ülkemizde Avrupa Birliği’nde onaylı olan 7 adet transgenik soya ve 25 adet transgenik mısır çeşidine (toplam 32 adet), sadece hay- van yemlerinde kullanılabilmesi için Biyogüvenlik Kurulun- ca onay ve Bakanlık tarafından izin verilmiş durumdadır. Bu yeni onaylamalar sorunları kısmen çözmüştür. Ancak ABD, Kanada, Brezilya, Japonya ve AB ülkelerine kıyasla ülkemizde onaylı transgenik ürünlerin sayısının bir hayli az olması nedeniyle, yem hammadde ithalatımız sırasında diğer ülkelerde onaylı olan ancak bizde henüz onaylan- mamış transgenik ürünlerin sevkiyatlarımıza bulaşma ola- sılığı bulunmaktadır. Bu durumda da gemilerimizin redde- dilmesi söz konusu olmaktadır. Bu konudaki sorunların giderilebilmesi ve hammadde akı- şımızın düzene girebilmesi için Biyogüvenlik mevzuatının ilgili Bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler tara- fından ortak çalışma ile ele alınarak ülkemizin ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Biraz da bu yıl Antalya’da düzenlenen GFFC 5. Dün- ya Yem ve Gıda Kongresi’ne dönelim. Bu kongre, sizin ev sahipliğinizde ilk kez Türkiye’de yapıldı. Kongrenin Türkiye’de yapılmasının önemi neydi? 5. Dünya Yem ve Gıda Kongresi’nin Türkiye’de düzen- lenmesinde rol oynayan etkenlerin başında, yem sektö- rümüzün hızla gelişmesine devam etmesi, Avrupa Yem Sanayicileri Federasyonu’na (FEFAC) üyeliğimiz, bizdeki dinamizmin FEFAC ve IFIF (Uluslararası Yem Sanayi Fe- derasyonu), FAO gibi global kuruluşların dikkatini çekmesi ve belki de en önemlisi Türkiye’nin coğrafi anlamda için- de bulunduğu bölgede tarihi ve kültürel bağlar açısından merkezi konumda bulunması gelmektedir. Dünya Yem ve Gıda Kongresi’ne katılımın 1000’i aşma- sı, çok sayıda firmanın sponsor olarak destek vermesi ve stant kiralayanların sergi salonunu doldurması, kongreye duyulan ilginin en önemli göstergesiydi. Kongrede, alan- larında dünyaca tanınmış 70’i aşkın bilim insanı ve uz- manın yanı sıra küresel çapta tanınmış büyük uluslararası firmaların CEO’larının "Global Liderler Paneli"ne katılarak dünyada yem ve gıda üretiminin durumu ve geleceği hak- kında görüşlerini paylaşmaları, sektör temsilcileri için esin ve ilham kaynağı olmuştur.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx