Feed Planet Magazine Issue-Sayı: 29 March/April - Mart/Nisan 2021

49 INTERVIEW • RÖPORTAJ FEED PLANET / MARCH - APRIL 2021 • MART - NİSAN 2021 A FEW GLOBAL COMPANIES STAND OUT IN ADDITIVE SECTOR It is known that the Turkish feed industry is largely for- eign-dependent in terms of additives. In this context, the position of Kartal Kimya and other domestic producers is very important. First of all, what do you attribute this for- eign dependency to? What steps does the industry take to overcome this situation? M. Kartal Kanat: As the feed additive sector, we are completely foreign-dependent in almost all pure vitamins, amino acids (such as Lysine, Methionine, and Threonine), enzymes, anticoccidials, and other additives. Because only a few certain companies in the world are producing these products and most of the products are under their monopo- ly. As a sector, we are very affected by the crises due to pro- duction, raw material supply, and exchange rate increases. In particular, since we make agreements with companies for quarterly and six-month connections, we may be affected very negatively by such a situation. Most companies in Tur- key went into partnership with the companies that have a say in the world and large agencies of the industry started to work in our country. Under these circumstances, compe- tition has become more and more challenging for us. FOREIGN-SOURCE DEPENDENCY SHOULD BE MINIMIZED I would prefer my last question to be on the coronavi- rus. Nowadays, with the vaccine agenda, the horror and panic of the last year seem to have been replaced by dis- cussions about how long normalization will take. What has this experience taught us? M. Kartal Kanat: Our experience has led to major changes in global supply chains. Problems such as the inability to produce raw materials on time and the delay in deadlines due to logistics operations have been encoun- tered. As for the sectoral basis, the closure of businesses, the slowdown in tourism and the decrease in demand, of course, caused a decrease in our sales. In addition, con- sequently, delays in payments created a need for finan- cial sources in the sector and the fiscal deficit has been tried to be compensated with loans. For these reasons, it is necessary to carry out studies that will reduce foreign dependency, prioritize domestic production and organize the sector accordingly. By means of thorough planning, we must take a position in such a way that such crises will affect businesses the least. During the pandemic period, with the countries closing their borders, chicken meat and egg exports were blocked. Accordingly, the white meat stocks of the producers in cold storage stocks increased, laying hens were slaughtered and sales were made at a loss. For this reason, it seems inevitable that meat, egg, and milk producers, apart from us, should diversify their products in the countries of export. KATKI SEKTÖRÜNDE KÜRESEL BİRKAÇ ŞİRKET ÖNE ÇIKIYOR Türk yem sektörünün katkı konusunda büyük ölçüde dışa bağımlı olduğu biliniyor. Bu bağlamda Kartal Kimya’nın ve diğer yerli üreticilerin konumu çok önemli. Öncelikle siz bu dışa bağımlılığı neye bağlıyorsunuz? Sektör bu durumu aşmak için neler yapıyor? M. Kartal Kanat: Yem katkı sektörü olarak he- men hemen bütün saf vitaminlerde, amino asitlerde (Lysine, Methionine, Threonine gibi), enzimlerde, antikoksidiyallerde ve diğer katkılarda tamamen dışa bağımlıyız. Çünkü dünyada bunları üreten belli başlı şirketler var ve ürünlerin çoğu bu işletmelerin tekelinde bulunuyor. Dünyadaki üretim, ham madde tedariği ve döviz kurları değişikliklerine bağlı krizlerden sektör olarak çok etkileniyoruz. Özellikle, şirketlerle üç ve altı aylık bağlantılarda anlaşmalar yaptığımızdan böyle bir durumdan çok olumsuz etkilenebiliyoruz. Türkiye’de sektör genel- likle, dünyada söz sahibi olan şirketlerle ya ortaklık yoluna gitti veya sektörün dünyadaki büyük tem- silcilikleri ülkemizde faaliyete geçti. Böyle olunca, bizler için rekabet daha güç olmaya başladı. DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAK GEREK Son olarak Koronavirüs konusunu sormak istiyo- rum. Şimdilerde aşı gündemiyle beraber geçen sene yaşanan dehşet ve panik, yerini normalleşmenin ne ka- dar süreceği gibi tartışmalara bırakmış gibi görünüyor. Yaşadığımız tecrübe bize ne öğretti? M. Kartal Kanat: Yaşadığımız tecrübe, küresel te- darik zincirlerinde büyük değişimlere yol açtı. Ham maddelerin zamanında üretilememesi, lojistik oper- asyonlara bağlı olarak verilen terminlerin aksaması gibi sorunlarla karşılaşıldı. Sektörel bazda iş yerl- erinin kapanması, turizmin yavaşlaması ve talepteki düşüş tabii ki bizlerin satışlarında azalmaya neden oldu. Ayrıca buna bağlı olarak, ödemelerde yaşanan gecikmeler sektörde finans ihtiyacı doğurdu ve fi- nans açığı kredilerle kapatılmaya çalışıldı. Bu se- beplerden dolayı, dışa bağımlılığı azaltacak, yerli üretime önem verecek çalışmalar yapmak ve sek- törü buna göre hazırlamak gerekiyor. İyi planla- malar yaparak bu tarz krizlerin, işletmeleri en az etkileyeceği şekilde pozisyon almalıyız. Pandemi döneminde, ülkelerin sınırlarını kapatmasıyla tavuk eti ve yumurta ihracatının önü kesildi. Buna bağlı olarak üreticilerin soğuk hava depolarındaki beyaz et stokları fazlalaştı, yumurtacı tavuklar kesildi ve zararına satışlar oldu. Bu nedenle, bizim dışımızda et, yumurta ve süt üreticilerinin de iyi bir planlama yapması, ihracat yapılan ülkelerde çeşitliliğe gitmesi kaçınılmaz görünüyor.