Feed Planet Magazine Issue-Sayı: 37 April-Nisan 2022
40 COVER STORY • KAPAK DOSYASI FEED PLANET / APRIL 2022 • NISAN 2022 Generalizing conscious breeding for sustainable and ecological livestock, preferring the accurate amount and quality of feed and feed additives will be highly effective in preventing the possible effects of climate change in the future. Sürdürülebilir ve ekolojik hayvancılık için bilinçli yetiştiriciliğin yaygınlaştırılması, yem ve yem katkı mad- delerinin miktar ve kalitesinin doğru tercih edilmesi, iklim değişikliğinin gelecekteki olası etkilerini önleme noktasında büyük ölçüde etkili olacaktır. The rapid increase in the world population changes the con- sumption amount and habits. The increase in consumption accel- erates agriculture and livestock practices and increases industry and energy requirements. This situation causes the negative ef- fects of greenhouse gases to intensify as the amount of animal waste increases and the amount of methane released into the atmosphere is affected (Kılıç and Boğa, 2021). Greenhouse gases, which have an important place in climatic changes, cause warming of the atmosphere by holding on to the long-wave infrared rays re- flected back to the atmosphere (Koyuncu and Akgün, 2018). While 40% of global methane emissions are of natural origin, 60% are anthropogenic, that is, enteric fermentation waste from agriculture and livestock (cattle breeding), human-made waste yards, sew- age plants, rice fields and biomass incineration (Nosalewicz et al., 2011). It has been reported that the share of the livestock sector in global anthropogenic greenhouse gas emissions is 18%, while its share in methane emissions is 30-50%, and the effect of ruminant breeding reaches 80% within this share, while chicken and pig farming is 8-9% effective (Bayat and Shingfield, 2012; Gerber et al, The Role of Feed Additives in Reducing Carbon Emissions Karbon Emisyonunun Azaltılmasında Yem Katkı Maddelerinin Rolü Dünya nüfusunun hızla artması, tüketim miktar ve alışkanlıkları- nı değiştirmektedir. Tüketimin artması, endüstri ve enerji gereksi- nimlerini arttırmasının yanında tarım ve hayvancılık uygulamalarını hızlandırmaktadır. Bu durum, hayvansal atık miktarının artmasına dolayısıyla atmosfere salınan metan miktarının etkilenmesiyle sera gazlarının olumsuz etkilerinin şiddetlenmesine neden olmaktadır (Kılıç ve Boğa, 2021). İklimsel değişimlerde önemli bir yere sahip olan sera gazları, atmosfere geri yansıtılan uzun dalgalı kızılötesi ışınlara tutunarak, atmosferin ısınmasına sebep olmaktadır (Koyun- cu ve Akgün, 2018). Küresel metan emisyonlarının %40’ı doğal kay- naklı oluşurken %60’ı antropojenik yani tarım, hayvancılık kaynaklı enterik fermantasyon atığı (sığır yetiştiriciliği), insan kaynaklı çöp- lükler, kanalizasyon tesisleri, pirinç tarlaları ve biyokütle yakma gibi biyojenik kaynaklı olmaktadır (Nosalewicz ve ark, 2011). Hayvancı- lık sektörünün küresel antropojenik sera gazı emisyonlarındaki pa- yının %18, metan emisyonundaki payının ise %30-50’i bulduğu ve bu pay içerisinde ruminant yetiştiriciliğinin etkisinin %80’e ulaştığı, tavuk ve domuz yetiştiriciliğinin ise % 8-9 etkili olduğu bildirilmiştir (Bayat ve Shingfield, 2012; Gerber ve ark, 2013; Opio ve ark, 2013). DVM, Dr. Artun Reman Temiz Kartal Kimya DVM, Özcan Erdoğan Kartal Kimya
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx