Feed Planet Magazine Issue-Sayı: 37 April-Nisan 2022

43 COVER STORY • KAPAK DOSYASI FEED PLANET / APRIL 2022 • NISAN 2022 lower than that of low-yielding animals because they consume less roughage. Interventions such as increasing the grain ratio in the ra- tion, choosing corn silage, and increasing the oil level are effective in reducing methane emissions. The roughage/concentrated feed ratio is also effective in regulating CH4 production, as it is effective in changing acetate : propionate levels in the rumen. Because pro- pionic acid reduces the rumen pH, preventing the reproduction of protozoa and thus preventing the protozoa from producing more H2 for methanogens (Kılıç and Taurus, 2021). It has been reported that legume forage crops with low fiber content and high dry mat- ter content have less methane emissions because of their rapid digestion (Beauchemin et al, 2008). Moreover, it has been deter- mined that methane production can be reduced significantly by grinding or pelleting the feeds (Moss et al, 2000). Apart from these, it is known that the addition of fat to the rations, especially in terms of meeting the energy needs of high-yielding dairy cows, is effec- tive in reducing methane emissions (Kılıç and Boğa, 2021). Adding fat to the ration suppresses methanogens and cellulolytic bacteria and slows down the digestion of fibrous foods, using the H2 pres- ent in the rumen through hydrogenation of fatty acids. Thanks to this effect, it has been reported that adding oil to the ration can reduce methane production by 21%. Although fats contribute to the reduction of methanogens by affecting cellulose digestibility, it should be noted that when the fat ratio in the diet is above 5-6%, it may have negative effects on cellulolytic bacteria and protozoa. Another measure that can be taken in the field of animal nu- trition in terms of reducing methane emission is the use of feed additives in rations. In this context, it is often recommended to use probiotics in rations, especially in order to maintain the balance of the rumen microbiome. Among the lactic acid bacteria, Lacto- N₂O üretimin daha az olduğu tahmin edilmektedir. Rasyonda tahıl oranının yükseltilmesi, mısır silahının tercih edilmesi, yağ düzeyi- nin arttırılması gibi müdahaleler metan emisyonunun azaltılma- sında etkili olmaktadır. Kaba yem /konsantre yem oranı, rumende asetat:propiyonat düzeylerinin değiştirilmesinde etkili olduğu için benzer şekilde CH4 üretiminin düzenlenebilmesinde etkili olur. Çünkü, propiyonik asit rumen pH’sını düşürürerek protozoonların çoğalmasını engeller ve bu şekilde protozoonların metanojenler için daha fazla H2 üretmesini önlenmiş olur (Kılıç ve Boğa, 2021). Düşük lif içeriği ve yüksek kuru madde oranına sahip baklagil yem bitkilerinin sindirimi hızlı olduğundan metan emisyonu daha az ol- duğu bildirilmiştir (Beauchemin ve ark, 2008). Yine, yemlerin öğü- tülmesi ya da peletlenmesi işlemleri ile metan üretiminin önemli düzeyde azaltılabildiği tespit edilmiştir (Moss ve ark, 2000). Bun- ların dışında, özellikle yüksek verimli süt ineklerinin enerji ihtiya- cının karşılanması noktasında rasyonlara yapılan yağ ilavesinin metan emisyonun azaltılmasında etkili olduğu bilinmektedir (Kılıç ve Boğa, 2021). Rasyona yağ ilavesi, rumende yağ asitlerinin hid- rojenasyonu yoluyla ortamda bulunan H2’yi kullanarak, metano- jenler ve selülolitik bakterileri baskılar ve lifli besinlerin sindirimini yavaşlatır. Bu etki sayesinde rasyona yağ ilavesinin metan üreti- mini %21 oranında azaltabildiği bildirilmiştir. Her ne kadar yağlar, selüloz sindirilebilirliğini etkileyerek metanojenlerin azalmasına katkı sağlasa da rasyonda yağ oranı %5-6 üzerine çıktığında selü- lolitik bakteriler ile protozoalar üzerine olumsuz etkili olabileceği unutulmamalıdır. Metan emisyonunun azaltılması noktasında hayvan besleme alanında alınabilecek önlemlerden bir diğeri de rasyonlarda yem katkı maddelerinin kullanımıdır. Bu anlamda, özellikle ru- men mikrobiyom dengesinin korunması amacıyla rasyonlarda

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx