Feed Planet Magazine Issue-Sayı: 40 July-Temmuz 2022

66 67 ARTICLE • MAKALE ARTICLE • MAKALE FEED PLANET / JULY 2022 • TEMMUZ 2022 FEED PLANET / JULY 2022 • TEMMUZ 2022 debate at a scientific and public level on the key sectoral criteria for sustainable food systems; “Non-food-grade ingredient recovered as a second- ary raw material from the (local) circular economy with a low land-use footprint”. The definition can be broken down into several components, which jointly form the circularity metric. The different dimensions of the components allow for a non-binary approach, where it could be concluded that certain feed ingredients are of a higher circularity level than others. FOOD/FEED GRADE STATUS Food grade means that the quality of the material is of such a nature that it meets the expectations of the human consumption mar- ket. The concept of ‘human inedible feed’, as defined by FAO, is linked to this. The notion of food/feed grade status however provides a better understanding of the quality of the biomass used by the feed industry, rather than what is ‘consumable’ by a human being from a literal point of view. When a product is feed grade, it is not considered suitable for placement on the human consumption market due to quality characteristics or simply be- cause there is no food business operator placing the material on the human consumption market. From FEFAC’s analysis in- cluded in the 1st Feed Sustainability Charter Progress Report it can be concluded that practically none of the raw materials used in feed production in general, are of food grade nature. Typically, ingredients sold for direct human consumption com- mand a higher market price than if they go to feed, so the mar- ket drives this direction. However, there are cases that food grade feed ingredients are sold to a feed operator, but this is normally the result of surpluses for which demand from the hu- man consumption market no longer exists. Nonetheless, a feed ingredient of feed grade nature has higher circularity potential than a feed ingredient that is of food grade nature. PROXIMITY TO THE FEED MILL The notion of ‘circular economy’ has a geographic dimension, where in general the closer the origin of the raw material to the point of final use (i.e. local), the “more circular”. This proximity is illustrated by the fact that feed mills are located close to their livestock farmer customers, which from a starting point favours local use of resources. In view of European feed production, the sourcing of feed ingredients emerging from the European continent is a means to boost the European circular economy and therefore the European feed auton- omy. The proximity of the feed material to the feed mill is vam eden tartışmanın bir parçası olarak, döngüsel yem için aşağıdaki ürün bazlı tanımı önerecektir: “(Yerel) döngüsel ekonomiden düşük arazi kullanımı ayak izine sahip ikincil bir hammadde olarak geri kazanılan ve gıdada kullanılamayan içerik”. Tanım, döngüsellik metriğini birlikte oluşturan birkaç bi- leşene bölünebilir. Bileşenlerin farklı boyutları, belirli yem bileşenlerinin diğerlerinden daha yüksek bir döngüsellik seviyesinde olduğu sonucuna varılabileceği, ikili olmayan bir yaklaşıma izin verir. GIDADA/YEMDE KULLANILABİLİRLİK DURUMU Gıdada kullanılabilirlik, malzemenin kalite- sinin insan tüketimi pazarının beklentilerini karşılayacak nitelikte olduğu anlamına gelir. FAO'nun tanımladığı şekliyle 'gıda olarak kulla- nılamayan yem' kavramı bununla bağlantılıdır. Bununla birlikte, gıdada/yemde kullanılabilirlik durumu kavramı, kelimenin tam anlamıyla bir in- san tarafından neyin "tüketilebilir" olduğundan ziyade, yem endüstrisi tarafından kullanılan bi- yokütlenin kalitesinin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bir ürün yemlik olduğunda, kalite özelliklerinden dolayı ya da sadece malzemeyi insan tüketimi piyasasına arz eden bir gıda işletmecisi olmadığı için insan tüketimi piyasasına sürülmeye uygun görülmemektedir. FEFAC'ın 1. Yem Sürdürülebilirliği Tüzüğü İlerleme Raporunda yer alan analizinden, genel olarak yem üretiminde kullanılan ham- maddelerin neredeyse hiçbirinin gıdada kullanılabilir nitelikte ol- madığı sonucuna varılabilir. Tipik olarak, doğrudan insan tüketimi için satılan içerikler, yeme gittiklerinden daha yüksek bir piyasa fiyatına sahiptir, dolayısıyla piyasa bu yönü yönlendirir. Bununla birlikte, gıdada kullanılabilir yem bileşenlerinin bir yem şirketine satıldığı durumlar vardır, ancak bu normalde insan tüketimi paza- rından talebin artık mevcut olmadığı fazlalıkların sonucudur. Bu- nunla birlikte, yemlik bir yem bileşeni, gıdada kullanılabilir bir yem içeriğine göre daha yüksek döngüsellik potansiyeline sahiptir. YEM DEĞİRMENİNE YAKINLIK 'Döngüsel ekonomi' kavramının coğrafi bir bo- yutu vardır; genel olarak hammaddenin kaynağı nihai kullanım noktasına (yani yerel) ne kadar ya- kınsa, o kadar "döngüsel" olur. Bu yakınlık, yem fabrikalarının, başlangıç noktasından itibaren kaynakların yerel kullanımını destekleyen hay- vancılıkla ilgilenen müşterilerine yakın konum- landırılması gerçeğiyle gösterilmektedir. Avrupa yem üretimi açısından, Avrupa kıtasından çıkan yem bileşenlerinin tedarik edilmesi, Avrupa dön- güsel ekonomisini ve dolayısıyla Avrupa yem özerkliğini artırmanın bir yoludur. Yem malzemesinin yem değirmenine yakınlığı, yem maddelerinin taşınmasıyla ilgili emisyonların karma yem üretiminin an element that is included in the scope of the PEFCR Feed for Food-Producing Animals, where the emissions related to feedstuff transport are part of the environmental footprint of compound feed production, even if the overall impact on GHG reduction may be relatively limited. LAND USE RATIO The principles of circular economy point to- ward the use of secondary raw materials, mean- ing they are produced from other (industrial) pro- cesses that are geared towards the production of a different product. In terms of agronomic re- source depletion, the key element here is arable land use. The less arable land that is dedicated to the production of a feed ingredient, the more the feed ingredient is a product of the circular economy and in principle also the lower the carbon footprint. To quantify the low carbon footprint related to respective land use ratio of a feed ingredient, the principles of economic allocation from LCA-based methodologies such as the PEFCR Feed for Food-Producing Animals could help as it will indicate the extent to which the feed component of a crop is the economic driver for cultivation. This does not exclude the fact that even if the feed component is a key driver of crop cultivation, feed production still plays a role in adding value to the bioeconomy and contributes to sustainable arable land use. It is for example known that feed crops are often grown on arable land that cannot deliver the nu- trients necessary for food grade production and feed crops have a role as a rotation crop in good agricultural practices. NUTRIENT DIGESTIBILITY When considering the circularity of a feed ingredient, the nutritional characteristics matter. These will determine how digest- ible the feed ingredient will be and to what extent it can be expected that the nutrients contribute to the nutritional profile of the animal product (while bearing in mind of course that the farm animal plays a crucial role here). In other words, the circularity of a feed ingredient is also determined by the extent to which the nutrients can be ab- sorbed by the farm animal and are not lost through manure. For example, an increasing focus on nitrogen and phospho- rus losses will further drive the attention for the digestion and excretion of these key nutrients at livestock level. About FEFAC The European Feed Manufacturers’ Federation (FEFAC) was founded in 1959 by five national compound feed associations from France, Belgium, Germany, Italy and the Netherlands. FE- FAC represents 21 national Associations in 21 EU Member States as well as associate members in the UK, Switzerland, Türkiye and Norway, and the European associations EMFEMA and EFFPA. çevresel ayak izinin bir parçası olduğu, Gıda Üreten Hayvanlar için PEFCR Yemi kapsamında yer alan bir unsurdur. Bu durumlar- da, sera gazı (GHG) azaltımı üzerindeki genel etki nispeten sınırlı olsa bile, yem taşımacılığıyla ilgili emisyonlar, karma yem üretiminin çevresel ayak izinin bir parçasıdır. ARAZİ KULLANIM ORANI Döngüsel ekonominin ilkeleri, ikincil ham- maddelerin kullanımına işaret eder, yani farklı bir ürünün üretimine yönelik diğer (endüstriyel) süreçlerden üretildikleri anlamına gelir. Agrono- mik kaynakların tükenmesi açısından burada kilit unsur ekilebilir arazi kullanımıdır. Bir yem bileşe- ninin üretimine ayrılan ekilebilir arazi ne kadar azsa, yem bileşeni o kadar döngüsel ekonomi- nin bir ürünü olur ve prensipte aynı zamanda karbon ayak izi de o kadar düşük olur. Bir yem bileşeninin ilgili arazi kullanım oranıyla ilgili düşük karbon ayak izinin miktarını tes- pit etmek için, bir mahsulün yem bileşeninin ekim için ne ölçüde ekonomik itici güç olduğunu göstereceğinden ötürü PEFCR Gıda Üreten Hayvanlar için Yem gibi LCA tabanlı metodolojilerden ekonomik dağıtım ilkeleri, yardımcı olabilir. Bu, her ne kadar yem bileşeni mahsul yetiştiriciliğinin temel bir itici gücü olsa da, yem üretiminin biyoekonomiye değer katmada hala bir rol oynadığı ve sürdürülebilir ekilebilir arazi kullanımına katkıda bulunduğu gerçeğini dışlamaz. Örneğin, yem bitkilerinin genellikle gıdada kullanılabilir üretim için gerekli besin maddelerini sağlayamayan ekilebilir arazilerde yetiştirildiği ve yem bitkilerinin iyi tarım uy- gulamalarında rotasyon bitkisi rolüne sahip olduğu bilinmektedir. BESİN SİNDİRİMİ Bir yem içeriğinin döngüselliği düşünül- düğünde, besleyicilik özellikleri önemli- dir. Bunlar, yem içeriğinin ne kadar sindi- rilebilir olacağını ve besinlerin hayvansal ürünün beslenme profiline ne ölçüde katkıda bulunmasının beklenebileceğini belirleyecektir (elbette burada çiftlik hay- vanının çok önemli bir rol oynadığı akılda tutulacaktır). Başka bir deyişle, bir yem bileşeninin döngüselliği, besinlerin çiftlik hayvanı tarafından ne derece emilebildiği ve gübre yoluyla kaybolmadığı ölçüsünde belirlenir. Ör- neğin, nitrojen ve fosfor kayıplarına odaklanmanın artma- sı, hayvancılık düzeyinde bu temel besin maddelerinin sindirimi ve atılımına olan ilgiyi daha da artıracaktır. FEFAC Hakkında Avrupa Yem Üreticileri Federasyonu (FEFAC) 1959 yılında Fransa, Belçika, Almanya, İtalya ve Hollanda olmak üzere beş ulusal karma yem birliği tarafından kurulmuştur. FEFAC, 21 AB Üye Devletindeki 21 ulusal Birliğin yanı sıra Birleşik Krallık, İsviçre, Türkiye ve Norveç'teki yedek üyeleri ve Av- rupa dernekleri EMFEMA ve EFFPA'yı temsil etmektedir.