Feed Planet 65 - Ağustos 2024

FEED PLANET • AUGUST - AĞUSTOS 2024 46 COVER STORY • KAPAK DOSYASI is also expected to result from productivity improvements, although herd expansions will also contribute to production growth. Despite these expected productivity improvements, particularly in low- and middle income countries, significant productivity gaps are projected to persist, challenging farm incomes and food security and increasing countries’ depen- dence on food imports. Halving food loss and waste by 2030 has the potential to reduce global agricultural GHG emissions by 4% and the number of undernourished people by 153 million. This year’s Outlook features a stylized scenario that simu- lates the impact of halving food losses along supply chains and food waste at the retail and consumer levels by 2030 (SDG 12.3.). The scenario projects a potential 4% reduction in global agricultural GHG emissions by 2030, distributed re- latively evenly across countries regardless of income levels. It also projects food prices to fall, resulting in increased food intake in low- (+10%) and lower middle-income (+6%) countri- es. reducing the number of undernourished people by 153 million (-26%) by 2030. While the scenario illustrates potential benefits for consumers and the environment, it also points to challenges for producers, as lower producer prices and decreased production would notably impact their livelihoods. Well-functioning international agricultural commodity mar- kets will remain important for global food security as 20% of calories are traded and rural livelihoods benefit from partici- pation in markets and global agrifood value chains. Agricultural trade continues to grow in line with produc- tion and consumption, with approximately 20% of all calo- rimlilik iyileştirmelerinden kaynaklanması tahmin edilse de muhtemelen sürü genişlemeleri de üretim artışına katkıda bulunacak. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde beklenen verimlilik artışlarına karşın, önemli verimlilik farklarının devam etmesi ve bu durumun çiftçi gelirlerini ve gıda güvenliğini tehdit ederek ülkelerin gıda ithalatına olan bağımlılığını artır- ması öngörülüyor. Gıda kaybı ve israfının 2030 yılına kadar yarıya indirilme- si durumunda küresel tarımsal sera gazı emisyonlarının %4, yetersiz beslenen insan sayısının ise 153 milyon azalmasının mümkün olduğu düşünülüyor. Bu yılki Rapor, tedarik zincirlerinde gıda kayıplarının ve pe- rakende ile tüketici seviyesindeki gıda israfının 2030 yılına kadar yarıya indirilmesinin etkisini simüle eden biçimlendi- rilmiş bir senaryoya yer veriyor (SDG 12.3.). Senaryo, 2030 yılına kadar küresel tarımsal sera gazı emisyonlarında, gelir düzeylerine bakılmaksızın ülkeler arasında görece eşit bir şekilde dağıtılan potansiyel %4’lük bir azalma öngörüyor. Ayrıca gıda fiyatlarının düşeceği ve bunun sonucunda düşük (+%10) ve alt orta gelirli (+%6) ülkelerde gıda alımının artacağı ve 2030 yılına kadar yetersiz beslenen insan sayısının 153 milyon (-%26) azalacağı hesaplanıyor. Senaryo, tüketiciler ve çevre için potansiyel faydaları ortaya koysa da, düşük üretici fiyatları ve azalan üretim geçim kaynaklarını önemli ölçüde etkileyeceğinden, üreticiler için zorluklara da işaret ediyor. Düzgün işleyen uluslararası tarımsal emtia piyasaları, ka- lorilerin %20’sinin ticarete konu olması ve kırsal geçim kay- naklarının piyasalara ve küresel gıda değer zincirlerine ka- tılımdan yararlanması sebebiyle küresel gıda güvenliği için önemini koruyacaktır. Figure 3: Impact on calorie intake and agricultural direct GHG emissions of halving food loss and waste by 2030 Şekil 3: 2030 yılına kadar gıda kaybı ve israfının yarıya indirilmesinin kalori alımı ve tarımsal doğrudan sera gazı emisyonları üzerindeki etkisi Note: Emission estimates are based on historical time series from the FAOSTAT Climate Change: Agrifood systems emissions databases which are extended with the Outlook and Scenario databases. Not: Emisyon tahminleri, Rapor ve Senaryo veritabanlarıyla genişletilen FAOSTAT İklim Değişikliği: Tarımsal gıda sistemleri emisyon veritabanlarından alınan tarihsel zaman serilerine dayanmaktadır.