Feed Planet 66 - Eylül 2024

FEED PLANET • JSEPTEMBER - EYLÜL 2024 65 ARTICLE • MAKALE es, such as ours, which export wheat products, will continue to hold an advantage. For years, the lack of production planning has been raised in various forums, highlighting marketing issues and the ina- bility to sell surplus products at their proper value, as well as problems with the supply and import of deficient products, which vary from year to year. These have long been cited as the main dilemmas of agricultural production. For the first time, on March 14, 2023, this issue was placed on a legal basis, followed by the publication of the “Regulation on Agricultu- ral Production Planning.” Over the past year, intense techni- cal work has been carried out both locally and centrally, and steps have been taken to ensure that the implementation is in harmony with society’s needs and that it is widely accepted. This long-term and comprehensive preparation and work have borne fruit, and with the publication of Presidential Decree No. 8859 on August 28, 2024, the implementation phase has be- gun. This process can be described as a ‘silent revolution’ for Turkish agriculture. Thus, with the new subsidy model and production planning in crop production, the tangible goals of protecting natural resources, especially water and soil, achieving self-sufficiency in strategic products, solving marketing problems, and increasing producer inco- mes have become within reach. The new model associated with crop production planning presents a signifi- cant opportunity for our country’s agricul- ture, with the potential to evolve into a process that will grow and develop with the support of all stakeholders in the sector. The model aims to achieve self- sufficiency or production increases in some strategic products, and in others, it aims to reveal the potential for produc- tion for both self-sufficiency and export. It is understood that approximately 15 million hectares, or 75%, of our crop produc- tion area is included in the scope of production planning. For the first time, subsidy payments are announced before the production season and are expected to continue in three- year periods. Thus, it is anticipated that these subsidies will have a guiding effect and influence producers’ choices. The subsidies have been simplified, made more understandable, and easier to apply. Since the model is dynamic, it is unders- tood that the subsidy coefficients will be updated according to current conditions, and other elements will remain open to development. The subsidies are field-based and will be paid in cash. The local determination of which products will be inc- luded in the planned product pattern in each basin, with the participation of all stakeholders in the sector, is considered important for the widespread acceptance of the system. ülkemiz gibi buğday ürünleri ihracatı yapan ülkelerin avan- tajının devam edeceği öngörüsünü desteklemektedir. Ülkemizde yıllardan beri üretim planlamasının olmama- sı değişik platformlarda dile getirilir, arz fazlası ürünlerdeki pazarlama sorunu ve değerinde satılamama, eksikliği olan ürünlerde ise ithalat ve temin sorunları ile bunların yıldan yıla değişkenlik göstermesi, tarımsal üretimin bir numaralı açmazı olarak vurgulanırdı. Bu konu ilk defa 14 Mart 2023 tarihinde yasal zemine oturtulmuş, akabinde ise “Tarımsal Üretim Planlaması Hakkında Yönetmelik” yayınlaşmıştı. Ge- çen bir yılı aşkın sürede, yerelde ve merkezde yoğun teknik çalışmalar yapılırken, tüm toplum kesimlerinin görüşleri alı- narak, uygulamanın toplum ihtiyaçları ile de uyumlu olması ve toplumsal kabulün güçlü olması yönünde adımlar atıl- mıştır. Tüm bu uzun süreli ve kapsamlı hazırlık ve çalışmalar meyvesini vermiş ve 28 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanan 8859 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile uygulamaya geçilmesi aşamasına gelinmiştir. Bu süreç, Türk tarımı açı- sından ‘sessiz bir devrim’ olarak ifade edilebilir. Böylece bitkisel üretim yeni destekleme modeli ve üretim plan- laması ile; başta su ve toprak olmak üzere doğal kaynakların korunması, stratejik ürünlerde kendine yeterliliğin sağlanması, pazarlama sorununun çö- zülmesi ve üretici gelirlerinin artırılması hedefi elle tutulur hale gelmiştir. Bitkisel üretim planlaması ile ilişkilen- dirilen yeni model ülkemiz tarımı açısın- dan önemli bir fırsat olup, sektörün tüm paydaşlarının desteği ile büyüyecek ve kendini geliştirecek bir sürece evrilme potansiyelindedir. Model stratejik ürün- lerin bazılarında kendine yeterliliği veya üretim artışını, bazılarında ise kendine yeterlilikle birlikte ihracat için üretim po- tansiyelini ortaya çıkarma hedefindedir. Bitkisel üretim ala- nımızın yaklaşık 15 milyon hektar civarındaki kısmının, yani %75’inin üretim planlaması kapsamına alındığı anlaşılmakta- dır. Destekler ilk defa üretim sezonundan önce açıklanmak- ta ve 3’er yıllık periyotlar halinde devamı öngörülmektedir. Böylece desteklerin yönlendirici ve üretici tercihini ortaya çıkarıcı etkisi beklenilmektedir. Destekler sade, basit, kolay anlaşılabilir ve uygulanabilir şekle dönüştürülmüştür. Mo- delin dinamik olması nedeniyle destek katsayısı tutarının günün şartlarına göre güncelleneceği gibi, diğer unsurların da gelişmeye açık olduğu anlaşılmaktadır. Desteklerin alan bazlı olduğu ve nakdi olarak ödeneceği ortaya koyulmuştur. Havzalarda hangi ürünlerin planlamaya konu ürün deseni arasında yer alacağı konusunun yerelde sektörün tüm pay- daşlarının katılımı ile belirlenmesi, sistemin yaygın kabulü açısından önemli görülmüştür.