Feed Planet Magazine 75 - June 2025
FEED PLANET • JUNE - HAZİRAN 2025 FEED PLANET • JUNE - HAZİRAN 2025 46 47 INTERVIEW • RÖPORTAJ innovation, highlights ongoing projects, and underscores the critical need for collective action to create resilient and equitable agrifood systems. Let’s talk about innovation at FAO. What does that re- ally mean, in practical terms? Innovation, simply put, is about doing things differently— and doing different things. For me, it’s also about transla- ting science into market opportunities and bringing it into the field. The goal is to harness the power of science and innovation to transform agrifood systems and deliver solu- tions directly to farmers and those who need them most— helping people build better lives and make a living from agriculture. In short, it’s about scaling impact and ensuring innovation reaches the last mile. It’s important to recognize that innovation is not a lu- xury—it must become the norm. Why? Because we are fa- cing exponential, complex, and interconnected challenges: climate change, biodiversity loss, pandemics, economic and financial crises, and growing global demands. Yet, too often, we respond with linear solutions that fail to match the scale and complexity of these problems. In other words, we are acting like firefighters—always re- acting, rarely anticipating. We’re behind the curve when we need to be ahead of it. To truly meet the challenges of the 21st century, we must move from linear thinking to holistic, forward-looking, and innovative approaches. Innovation is essential. It’s also about staying relevant— closing the gap between what we are doing now and what we should be doing to keep pace with rapid change and transformation. So, how does FAO apply this concept of innovation, specifically to agrifood systems? In 2022, we launched our Science and Innovation Stra- tegy and established the Office of Innovation. The goal was to define what innovation means for transforming agrifood systems—finding ways to feed a growing population witho- ut depleting natural resources. This requires a new vision: doing different things and doing things differently. Applying innovation in agrifood systems means leveraging science, technology, and innovation to produce more with less—ensuring systems not only avoid contributing to cli- mate change or resource depletion but also become part of the solution. In the face of climate shocks, cri- ses, and financial down- turns, we explore a broad spectrum of solutions— not just technological in- novation, but also social, institutional, financial, and policy innovations. For example, in technology, biotechnology plays a key role. New genomic techniques can help develop crop varieties that are more re- sistant to climate change, drought, salinity, and pests. But technology alone isn’t enough. Social innovation is also critical. How do we empower women and youth to drive innovation? How do we enable them to develop solu- tions and bring scientific discoveries to the field? We sup- port women and young entrepreneurs to do exactly that. We also work directly with farmers through our flagship Farmer Field Schools (FFS) program. For decades, it has enabled peer-to-peer learning—farmers identifying prob- lems and finding solutions together in the field. Now, we are developing Farmer Field Schools 2.0, focused not just on scaling numbers but scaling impact. This next phase aims to mobilize entire rural communities for landscape regeneration, inclusive economies, and gender-transfor- mative change. paylaşıyor, devam eden projeleri öne çıkarıyor ve güçlü ve adil tarım-gıda sistemleri oluşturmak için kolektif eylemin acil ihtiya- cını vurguluyor. FAO‘nun inovasyon çalışmalarından bahsedelim. Bu uy- gulamada ne anlama geliyor? İnovasyon, basitçe ifade etmek gerekirse, işleri farklı yap- mak ve farklı şeyler yapmakla ilgili bir şey. Benim için bu, aynı zamanda bilimi pazar fırsatlarına çevirmek ve sahaya taşımak anlamına geliyor. Amaç, bilimin ve inovasyonun gücünü kul- lanarak tarım-gıda sistemlerini dönüştürmek ve çözümleri doğrudan çiftçilere ve en çok ihtiyaç duyanlara ulaştırmak ve insanların daha iyi bir hayat kurmasına ve geçimini tarımla sağ- lamasına yardımcı olmak. Özetle, bu etkiyi büyütmek ve inovasyonun son kilometreye ulaşmasını sağlamakla ilgili. İnovasyonun bir lüks olmadığını, bir norm haline gelmesi gerektiğini anlamak önemli. Niçin? Çünkü iklim değişikliği, bi- yolojik çeşitlilik kaybı, pandemiler, ekonomik ve finansal krizler ve artan küresel talepler üstel, karmaşık ve birbiriyle bağlantılı problemlerle karşı karşıyayız. Ancak çok sık olarak, bu sorun- ların ölçeğine ve karmaşıklığına uymayan doğrusal çözümlerle cevap veriyoruz. Başka bir deyişle, itfaiyeciler gibi davranıyoruz—her zaman tepki veriyoruz, nadiren öngörüyoruz. Eğride geride kalıyoruz, oysa önde olmamız gerekiyor. 21. yüzyılın problemlerini gerçekten göğüslemek için, doğru- sal düşünceden bütüncül, ileriye dönük ve yenilikçi yaklaşımla- ra geçiş yapmamız gerekiyor. İnovasyon şart. Bu, güncel kalmakla, yani şimdi yaptıklarımız ile hızlı değişim ve dönüşüme ayak uydurmak için yapmamız gerekenler arasındaki farkı kapatmakla ilgili bir yaklaşım. Peki, FAO bu inovasyon kavramını, özellikle tarım-gıda sistemlerine nasıl uyguluyor? 2022’de Bilim ve İnovasyon Stratejimizi başlattık ve İnovas- yon Ofisi’ni kurduk. Amaç, tarım-gıda sistemlerini dönüştürmek için inovasyonun ne anlama geldiğini tanımlamak ve artan nüfusu doğal kaynakları tüketmeden beslemenin yollarını bul- maktı. Bu, yeni bir vizyon gerektiriyor: farklı şeyler yapmak ve şeyleri farklı yapmak. Tarım-gıda sistemlerinde inovasyon uygulamak; bilim, teknoloji ve yeniliği kullanarak daha azıyla daha fazla üretmek anlamına ge- liyor. Yani, sistemlerin yalnızca iklim değişikliğine veya kaynak tüken- mesine katkıda bulunmaktan kaçınmasını değil, aynı za- manda çözümün bir parçası olmasını sağlamak. İklim şokları, krizler ve mali dü- şüşler karşısında, geniş bir çözüm yelpazesini araştırı- yoruz. Sadece teknolojik yenilik değil, aynı zaman- da sosyal, kurumsal, mali ve politika yenilikleri. Örneğin, teknolojide biyotek- noloji kilit bir rol oynuyor. Yeni ge- nomik teknikler, iklim değişikliğine, kuraklığa, tuzluluk ve zararlılara karşı daha dayanıklı ürün çeşitleri geliştirmeye yardımcı olabilir. Ancak teknoloji tek başına yeterli değil. Sosyal inovasyon da kritik önemde. Kadınları ve genç- leri inovasyona yön vermeleri için nasıl güçlendiririz? Onların çözümler geliştirmesini ve bilimsel keşifleri sahaya taşımasını nasıl sağlarız? Kadınları ve genç girişimcileri tam da bu amaçla destekliyoruz. Ayrıca, amiral gemisi olan Çiftçi Saha Okulları (Farmer Field Schools - FFS) programımız aracılığıyla doğrudan çiftçilerle çalışıyoruz. On yıllardır bu program, akranlar arası öğrenmeyi mümkün kıldı—çiftçiler sahada sorunları belirliyor ve birlikte çözümler buluyor. Şimdi, Çiftçi Saha Okulları 2.0’ı geliştiriyoruz, sadece sayıları artırmaya değil, etkisini büyütmeye de odakla- narak. Bu yeni aşama, kırsal toplulukları arazi yenileme, kapsa- yıcı ekonomiler ve cinsiyet dönüştürücü değişim için harekete geçirmeyi amaçlıyor. INTERVIEW • RÖPORTAJ Source/Kaynak: FAO
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx